GAZZE'DE AÇLIK SİLAH OLDU:

BEBEKLER ÖLÜYOR, DÜNYA SESSİZ!

Kahrolsun İsrail! Bu bir soykırımdır!

Gazze’de insanlık nefes alamıyor! İsrail’in aylardır sürdürdüğü vahşi saldırılar, artık sadece bombalarla değil, açlıkla da hayatları söndürüyor. Dünyanın gözü önünde uygulanan sistematik abluka, özellikle çocuklar ve bebekler için bir ölüm fermanına dönüştü.




9 YAŞINDA, SADECE 10 KİLO…

Gazze’nin kuzeyinde yaşayan 9 yaşındaki Meryem Devvas, İsrail’in uyguladığı kuşatmanın ve açlığın canlı kurbanlarından biri. Savaş öncesi 25 kilo olan Meryem, artık sadece 10 kilo! Kızının her geçen gün gözlerinin önünde eridiğini söyleyen annesi Müdellele Devvas, “Yavaş yavaş ölüyor. Yürüyemiyor, konuşmuyor, sadece yatıyor. Onu gören tanımıyor bile. Yardım istiyor ama elimden bir şey gelmiyor” diyerek yaşadığı çaresizliği anlatıyor.

BİR DAMLA SÜT YOK, BİR LOKMA EKMEK YOK!

İsrail’in insani yardım geçişlerine izin vermemesi nedeniyle Gazze’de süt, mama, temel gıda maddeleri artık lüks değil, ulaşılamaz bir hayal. 5 aylık bebek Abdülkerim Sobh, annesinin ifadesiyle sadece suyla besleniyor. Süt yok, mama yok, umut yok!



7 aylık bir diğer bebek Hasan Ahmed Felfel ise ölümle burun buruna. Gazze’deki Abdulaziz er-Rantisi Çocuk Hastanesi’nde kısıtlı imkânlarla hayata tutunmaya çalışıyor.

ÖLÜM SESSİZ GELİYOR AMA ÇOK YAKIN!

Açlıkla pençeleşen bu çocuklar, göz göre göre ölüme terk ediliyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte 5 sivilin daha açlık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıkladı. Böylece 7 Ekim’den bu yana açlıktan ölenlerin sayısı 180’e ulaştı. Bunların 93’ü çocuk!

AÇLIK BİR SAVAŞ TAKTİĞİNE DÖNÜŞTÜ!

İsrail, açlığı artık açık bir savaş stratejisi olarak kullanıyor. Bombalardan kurtulan çocuklar, bu kez yiyeceksizlikle boğuşuyor. İnsanlar yardım noktalarında eziliyor, anneler yiyecek bulmak için hayatlarını riske atıyor. Ama buna rağmen çoğu boş dönüyor. Çünkü Gazze kuşatma altında ve dünya suskun!



BU BİR SAVAŞ SUÇUDUR!

Gazze’de yaşananlar artık insani bir kriz değil, açıkça bir SOYKIRIMDIR!
Çocukları açlıktan öldüren bu sistematik zulüm, tarihin en karanlık sayfalarından biri olarak yazılıyor. Ve biz sessiz kaldıkça Meryem’ler, Hasan’lar, Abdülkerim’ler ölmeye devam edecek.