ATA PARTİ'DEN HALKIMIZA AÇIK ÇAĞRI…

Ata Parti İzmir İl Başkanı Sema Ünal; “2025 yılı başından itibaren, son 6 ayda Türkiye’de yasa adı altında yürürlüğe sokulan birçok düzenlemenin, milletin menfaatine değil; dış güçlerin, yerli-yabancı sermaye gruplarının ve çıkar odaklarının lehine hazırlanmıştır.” Diyerek; bu politikaların temelini oluşturan dört büyük yıkım yasasına dikkat çekti.

ATA PARTİ'DEN HALKIMIZA AÇIK ÇAĞRI…
23 Temmuz 2025 - 13:48

Ata Parti İzmir İl Başkanı Sema Ünal; “2025 yılı başından itibaren, son 6 ayda Türkiye’de yasa adı altında yürürlüğe sokulan birçok düzenlemenin, milletin menfaatine değil; dış güçlerin, yerli-yabancı sermaye gruplarının ve çıkar odaklarının lehine hazırlanmıştır.” Diyerek; bu politikaların temelini oluşturan dört büyük yıkım yasasına dikkat çekti.

MİLLETİMİZİN TOPRAĞINA, AĞACINA VE GELECEĞİNE KURULMUŞ BU TUZAĞI REDDEDİYORUZ…

Başkan Ünal; Büyükşehir Yasası, Rezerv Alan Yasası, Maden Yasası, İklim Yasası. doğrudan vatan toprağını, üreticiyi ve halk sağlığını tehdit etmektedir. Bu tehdit, yalnızca yasal düzlemde kalmamış; İzmir’de yaşanan doğa katliamları, jeotermal projeler, madencilik saldırıları ve çöp kriziyle ete kemiğe bürünmüştür. Diyerek; yapılagelen uygulamalar hakkında detaylı açıklamalarda bulundu.

KÖYLÜNÜN ELİNDEN TOPRAĞI, İNSANIMIZIN ELİNDEN GELECEĞİ ALINIYOR…

Büyükşehir Yasası ile binlerce yıllık köy düzeni fiilen ortadan kaldırılmıştır. Köyler “mahalle” sayılarak ortak meralar, sular ve ormanlar belediyelere devredilmiş, köylünün kullanım hakkı gasp edilmiştir. Bu yıkım, köylünün iradesine ve üretim gücüne vurulmuş büyük bir darbedir. Rezerv Alan Yasası ise “afet bahanesi”yle yurttaşın tapulu arazisini, tarlasını, hatta mezarlıklarını bile tek imzayla elinden alma yetkisi tanımaktadır. Bu açık bir mülkiyet gaspıdır. Maden Yasası sayesinde dağlar, yaylalar, ormanlar maden sahalarına çevrilmiş; siyanürle altın aranmış, su kaynakları kirletilmiştir. Artık yerin üstü, altından daha değersiz sayılmaktadır! İklim Yasası bahanesiyle ormanlar yakılmakta, sonrasında “imar” izniyle yapılaşmaya açılmaktadır. Bu düzenleme iklimi korumak değil, yeni rant alanları açmak için kullanılmaktadır.

2025 YAZININ BAŞLANGICINDA; İZMİR’DE TARİHİN EN BÜYÜK YANGINI, UYARI NİTELİĞİNDEDİR…

İzmir, 2025 Temmuz ayında Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınını yaşamıştır. Tam 26 bin hektar orman alanı, yani 260 milyon metrekare vatan toprağı cayır cayır yanmıştır! Bu yalnızca bir doğa felaketi değil, bilinçli ihmallerin ve rant düzeninin sonucudur.

İZMİR’DE DOĞA VE İZMİRLİ’NİN GELECEĞİ; KASITLI BİR YOK OLUŞLA KARŞI KARŞIYA…

Seferihisar Orhanlı’da jeotermal enerji bahanesiyle zeytin ağaçları kesilmiştir. Margün Enerji’nin JES, GES ve lityum madeni projeleri bölgedeki su kaynaklarını tehdit etmektedir. Bayındır, Kiraz, Ödemiş ve Beydağ çevresinde hızla çoğalan taş ve altın madeni çalışmaları ormanları yok etmekte; tarım alanlarını kullanılamaz hâle getirmektedir. Efemçukuru örneğinde halk mahkeme yoluyla hakkını korumuş olsa da yeni ruhsat girişimleri bölgede hâlen büyük bir tehdittir. Seferihisar ve kıyı ilçelerinde, ulaşım bahanesiyle yapılan yol projeleri ormanlık alanları kesmekte, kıyı yapılaşmaları kıyı yasasına rağmen hızla ilerlemektedir. Çiğli’deki Harmandalı Depolama Tesisi, Foça, Urla, Bornova ve Karşıyaka’daki düzensiz çöp yönetimi, halk sağlığı için açık bir tehdittir.

TİRE’DE DOĞAYA VE KÖYLÜYE SALDIRI: KARATEKKE VE ÇAYIRLI AYAĞA KALKTI!

Tire ilçemize bağlı Karatekke Mahallesi’nde, mera alanına yasa dışı şekilde çöp dökülmektedir. Köylünün hayvan otlattığı, geçim sağladığı kadim mera arazileri, belediye ve taşeron firmaların ihmaliyle vahşi çöp alanına dönüştürülmüştür. Bu rezalet, yalnızca çevreyi değil; sağlığı, üretimi ve bölgenin geleceğini tehdit etmektedir. Çayırlı Mahallesi’nde ise bambaşka bir yıkım yaşanıyor: Yol çalışması bahanesiyle proje dışına çıkılmış, köylünün bilgisi olmadan on binlerce ağaç kesilmiştir! Ormanlar talan edilmiş, doğanın dengesi bozulmuş; yaşam alanları daraltılmıştır. Hiçbir yasal zemine dayanmayan bu uygulamalar, doğrudan halkın iradesine karşı yapılmaktadır! Bu iki mahallemiz, yalnızca Tire’nin değil, tüm Türkiye’nin doğaya karşı yürütülen rant savaşında ön cephede kalmıştır. ATA Parti olarak, Karatekke’nin merasını, Çayırlı’nın ormanını ve bu milletin alın teriyle yoğrulmuş her karış toprağı savunmaya kararlıyız!

ATA PARTİ’DEN HALKIMIZA AÇIK ÇAĞRI…

Biz ATA Parti olarak bir kez daha açık, net ve gür sesle ilan ediyoruz: Büyükşehir Yasası, Maden Yasası, Rezerv Alan Yasası ve İklim Yasası derhal iptal edilmelidir. Tüm JES ve madencilik projeleri halk onayı olmadan durdurulmalı, mevcut ruhsatlar askıya alınmalıdır. ÇED süreçleri şeffaf ve katılımcı biçimde yürütülmelidir. Yol ve yapı projeleri doğal dokuya zarar vermeyecek biçimde yeniden planlanmalıdır. Çöp yönetimi çağdaş yöntemlerle yeniden düzenlenmeli, tarım ve mera alanları korunmalıdır. İzmir’in ilçeleri ve köyleri, bu yıkımın laboratuvarı değil; üretimin ve huzurun yurdu olmalıdır!

UTKU VE UMUT; DOĞAYI KORUYANLARIN, HAKKI SAVUNANLARIN OLACAKTIR…

ATA Parti, yalnızca bir siyasi hareket değil, bu toprağın sesi, halkın vicdanıdır. Zeytin dalı bizim için yalnızca barışın değil, yaşamın simgesidir. Her dağ, her dere, her toprak başı; bu milletin alın teridir, mirasıdır. Biz bu mirası kirli ellere bırakmayacağız. Doğamıza, halkımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz!

SEMA ÜNAL ATA PARTİ İZMİR İL BAŞKANI

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum