"Belediyelerde Keyfi Kadrolaşma Son Bulmalı"

Haber / Hüsne SALI

Yerel yönetimlerde uzun süredir devam eden keyfi ve ideolojik kadrolaşma uygulamaları, kamuoyunda yeniden tartışma konusu olurken, sendika temsilcilerinden ve Anahtar Parti Genel Merkez Sivil Toplum Politikaları Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kalafat önemli açıklamalarda bulundu. Kalafat, özellikle belediye şirketleri üzerinden yapılan işe alımlarda kişiye özel istihdam modellerinin yaygınlaştığını belirterek, bu durumun hem çalışanların hakkını zedelediğini hem de kamu kaynaklarının verimsiz kullanımına neden olduğunu söyledi.

“Yıllardan beri bu konuyu dile getiriyoruz” diyen Kalafat, “İdeolojik ve kişiye özgü kadrolaşmalar ne yazık ki bir yönetim anlayışı haline gelmiş durumda. Belediyeler, kamusal sorumluluklarını yerine getirmektense, kendi ideolojik çerçevelerinde kadro oluşturmayı tercih ediyor. Bu da çalışanlar arasında eşitsizlik yaratıyor, toplumsal adaleti zedeliyor.” ifadelerini kullandı.

"Norm Kadro Sistemi Şart"

Kalafat, belediyelerde zorunlu ve objektif kriterlere dayalı kadro uygulamasının artık kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı:

“İşçi ve çalışan alımlarında belli esaslar olmalı. Bu esaslar şeffaf ve kamu yararını önceleyen bir şekilde yapılmalı. Belediye şirketleri de bu kapsama alınmalı. Aksi halde kamu kaynakları sadece ideolojik sadakatle dağıtılmış olur. Altyapı ve üstyapıya yansıması gereken bütçeler, keyfi uygulamalarla heba ediliyor.”

"Sendikalar Makul Tekliflerle Gelmeli"

Sendikaların da bu süreçte yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğini ifade eden Kalafat, “Sendikaların görevi yalnızca muhalefet etmek değil, makul teklifler sunmak ve çözüm üretmektir. Çalışanların haklarını koruyalım derken halkı mağdur etmeyelim. İzmir halkının sağlığını, huzurunu ve günlük yaşamını aksatacak uygulamalardan uzak durmalıyız.” şeklinde konuştu.

"Tunç Bey’in Keyfi Kadrolaşmasının Bedelini Cemil Bey Ödüyor"

Geçmiş döneme de değinen Kalafat, önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in görevi döneminde yapılan kadrolaşma hamlelerinin bugünkü yönetimi zor durumda bıraktığını ifade etti:

“Tunç Bey döneminde yapılan keyfi ve plansız kadrolaşmaların ceremesini şu an Cemil Bey çekiyor. Bugünkü yönetim, geçmişin hatalı personel politikalarının yükünü taşımak zorunda kalıyor. Oysa kamuda süreklilik ve liyakat esastır. Geçici siyasi hesaplarla yapılan her adım, uzun vadede hem yönetime hem halka zarar verir.”

Kalafat, Türkiye genelinde de benzer sorunların yaşandığını ve çalışanların emsal ücretlerine göre adil bir düzenleme yapılması gerektiğini belirterek, “Bu yalnızca bir yerel yönetim meselesi değil, aynı zamanda çalışma hakkı, sosyal adalet ve kamu yönetimi meselesidir.” diyerek sözlerini tamamladı.