Emrullah Yiğit'in kaleminden… Bekirağa Bölüğü'nden Silivri'ye: CHP 102 Yaşında!

Emrullah Yiğit'in kaleminden… Bekirağa Bölüğü'nden Silivri'ye: CHP 102 Yaşında!
08 Eylül 2025 - 13:25
Erzurum’dan İzmir’e, yarı aç yarı tok gelerek, ecdadımızın namusunu ve memleketimizi düşman postalları altından kurtaran yüce insanların kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, 9 Eylül 1923 günü tarih sahnesine çıktı. Şimdi ise 102 yaşında. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi, Türkiye Cumhuriyet’inin tarihi demek.



YARGI SOPASI
CHP’nin 102 yıllık tarihinde ve öncesinde, CHP genel başkanları da dâhil olmak üzere, Türkiye’de birçok hürriyetperver yargı baskılarıyla, idam fermanlarıyla ve zindanlarda esaretle karşı karşıya kaldı. Örneğin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1905 yılında “muhalif ve şüpheli hareketleri” gerekçe gösterilerek yaklaşık iki ay Bekirağa Bölüğü’nde esir tutuldu. Fakat Mustafa Kemal’e reva görülen zulüm bununla sınırlı değildi; Kurtuluş Savaşı’nı, boynunda padişahın idam fermanı ile yönetmek zorunda kalmıştı. CHP’nin 3. Genel Başkanı Bülent Ecevit de 12 Eylül döneminde siyaset yasağı aldı ve birçok kez cezaevine girdi. Fakat Ecevit, tahliyesi sonrası “Bundan sonra yine konuşur musunuz?” diye soran bir gazeteciye, “Eğer herkes baskılara boyun eğseydi, insanlık hâlâ dünyanın düz olduğunu sanıyor olurdu.” yanıtını verdi. CHP’nin 4. Genel Başkanı Deniz Baykal da 12 Eylül döneminde siyasi yasak aldı ve Mamak Askerî Cezaevi’nde zorunlu ikamete tabi tutuldu. Fakat o da baskılardan yılmadı ve siyasi mücadelesine devam etti. CHP’nin 6. Genel Başkanı Altan Öymen ise DP iktidarından 12 Mart’a kadar Türkiye’nin birçok sancılı sürecinde defalarca esir tutuldu. Fakat o, son nefesine kadar demokrasi için mücadele etti; ölümünden henüz günler önce bile Ekrem İmamoğlu’nun özgürlüğü için Özgür Özel ile birlikte şehir şehir dolaştı. Bugün Özgür Özel’in dokunulmazlığının kaldırılması için birçok fezleke mevcut. Fakat o da boyun eğmeyerek mücadelesine devam ediyor. Velhasıl-ı kelam, Türkiye’deki istibdat rejimleri her zaman yargı erkini bir sopa olarak muhaliflerinin üzerinde sallandırdı.


Padişah Vahdettin’in Mustafa Kemal Paşa ve bazı arkadaşları hakkında verilen gıyabi idam kararını onaylayan 24 Mayıs 1920 tarihli iradesi (BOA, İ.DUİT. 175 I 46 I 1, Takvimi Vekayi, 27.5.1336-1920)

DİRAYET
Cumhuriyet Halk Partisi tarihte çok fazla baskı ve zorluk ile baş başa kalsa da birlik ve dirayet ile zor günleri atlattı. CHP, bugün yine zor günlerden geçiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere; 16 Belediye Başkanı, Parti Meclisi üyeleri ve İl Başkanları tutsak. CHP’nin karşı karşıya kaldığı bu baskılar, Türkiye’nin uluslararası arenada imajını zedelediği gibi bilumum totaliter bir Ortadoğu ülkesi olarak şekillendiriyor. CHP Lideri Özgür Özel ise kadrolarının önemli bölümü tutsak edilmiş bir lider konumunda ve olabildiğince dirayetli ve sağduyulu bir şekilde süreci atlatmaya çalışıyor. Bu süreçten başarılı çıkıp çıkamayacağını ise bize zaman gösterecek. Onun başarısı sadece CHP’nin değil Türkiye’nin istikbalini de tayin edecek.



Sol üstte CHP 3. Genel Başkanı Bülent Ecevit’in, Sağ üstte CHP 4. Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Sağ altta CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun mahkeme salonundan fotoğrafları bulunuyor. Sol alttaki fotoğrafta ise CHP 6. Genel Başkanı Altan Öymen’in 1955 yılında gözaltına alınırken bir fotoğrafı bulunuyor.

Tarih Tekerrür Ediyor
Mustafa Kemal ve İsmet Paşa milli mücadele yıllarında Divan-ı Harp’te yargılanmakla karşı karşıya kaldı; Bülent Ecevit ve Deniz Baykal ise 12 Eylül cunta döneminde açılan askeri mahkemelerden geçmek zorunda kaldılar. Zaman değişse de Türkiye’de baskı ve hukuksuzluk geleneği sürüyor. Bugün Ekrem İmamoğlu’na uygulanan süreç, Çağlayan Adliyesi gibi modern mekânlardan yönetiliyor. Mekanlar ve karar sahipleri değişse de, Türkiye’deki istibdat rejimlerinin kimi zaman muhaliflere karşı yargıyı bir sopa gibi kullanıldığı gerçeği hâlâ baki. Bu tablo, geçmişten günümüze Türkiye’deki demokratik kazanımların ne kadar kırılgan olduğunu ve hukukun üstünlüğünün önemini gözler önüne seriyor.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum