Partiye Alınmadı Ama Oyunu İmamoğlu'na Kullandı

Beş Dönemlik İl Başkanlığı Görevinden İhraç Sürecine

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) uzun yıllar boyunca önemli görevlerde bulunan Kemal Karataş, tam beş dönem boyunca CHP İzmir İl Başkanlığı görevini üstlenmiş, parti tabanında ve örgüt yapısında tanınan bir isim olmuştu. Ancak partide yaşanan iç çekişmelerin ardından, CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel’in İzmir İl Başkanlığı döneminde Karataş partiden ihraç edildi.

Karataş’ın ihracı, İzmir siyasi kulislerinde tartışmalara yol açmış, özellikle eski partililer tarafından "parti içi demokrasiye aykırı" bulunmuştu.


 

Defalarca Başvurdu, Parti Üyeliği Kabul Edilmedi

İhracının ardından Kemal Karataş, CHP’ye yeniden üye olabilmek için defalarca başvuruda bulundu. Ancak bu başvurulara, parti yönetiminden olumlu yanıt gelmedi. Karataş, hem kamuoyunda hem de sosyal medya hesaplarında yaptığı açıklamalarda, "Partimin kapısında beklemeye devam edeceğim" diyerek partiye olan bağlılığını defalarca dile getirdi.

Önseçimde Oyunu İmamoğlu’na Verdi

CHP’de geçtiğimiz günlerde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı aday adaylığı önseçiminde, parti içi demokrasi adına önemli bir adım atıldı ve "dayanışma sandığı" kuruldu. Bu süreçte dikkat çeken isimlerden biri de Karataş oldu. Her ne kadar resmi olarak CHP üyesi olmasa da, Karataş, dayanışma sandığı uygulaması kapsamında oyunu kullanarak Ekrem İmamoğlu’na destek verdi.


 

Karataş’tan Sessiz Mesaj: “Parti Beni Almasa da Ben Partimin Yanındayım”

Kemal Karataş’ın, partiye alınmamasına rağmen Ekrem İmamoğlu’na oy vererek verdiği mesaj oldukça netti: "Parti beni istemese de ben partimi terk etmem." Bu tutum, partiye gönülden bağlı eski kadroların, yaşanan kırgınlıklara rağmen mücadeleyi sürdürme kararlılığını ortaya koydu.

İmamoğlu’nun önseçim başarısı ve Karataş gibi isimlerin verdiği destek, CHP’de "yeniden birlik" umudunu da doğurmuş oldu.

Karataş’ın bu tavrı, CHP tabanında duygusal yankılar uyandırdı. Partiye üye olarak alınmayan bir ismin, yine de partinin geleceği için sandığa gitmesi "prensipli duruş" olarak yorumlandı.