TRT Haber'den Washington'a: Cengizhan Cevahiroğlu ABD'de yeni bir döneme başladı, hedeflerini anlattı

2024’te ekranlara veda eden deneyimli spiker ve moderatör Cengizhan Cevahiroğlu, ABD’ye taşınarak Washington DC–New York hattında uluslararası diplomasi muhabirliğine başladı. Cevahiroğlu, ekranlara dönüş ihtimali, yeni projeleri ve Türkiye–ABD medya ilişkilerine dair hedeflerini ilk kez anlattı.

TRT Haber'den Washington'a: Cengizhan Cevahiroğlu ABD'de yeni bir döneme başladı, hedeflerini anlattı
30 Aralık 2025 - 12:21

Ekranların tanınmış isimlerinden olan ve uzun bir dönem TRT Haber'de görev aldıktan sonra 2024'te ekranlara veda eden spiker ve moderatör Cengizhan Cevahiroğlu, ABD'ye taşındı. 15 yıl boyunca Türkiye’nin gündemini milyonlara aktaran Cevahiroğlu, şimdi Washington DC – New York hattında uluslararası diplomasi muhabirliği yapıyor.

Bir süredir ekranlardan uzak kalan Cevahiroğlu, hakkında merak edilen sorulara açıklık getirdi. Cevahiroğlu, "Yeniden ekranlarda olacak mı? Yeni projeleri neler? Türkiye-ABD medya ilişkilerinde ne gibi bir köprü kurmak istiyor?" sorularını bizzat kendisi yanıtladı.

Cengizhan Cevahiroğlu'nun kendisiyle yapılan röportajdaki açıklamaları şöyle:

– Merhaba Cengizhan Bey, uzun zamandır merak ediliyorsunuz. Nasılsınız, nerelerdesiniz?

– Teşekkür ederim, iyiyim. Özel hayatım gayet güzel ama biliyorum ki asıl mesleki durumum merak ediliyor. Son bir yıldır o kadar çok mesaj aldım ki, hepsine birden sizinle cevap vermiş olayım. Evet, yaklaşık 15 yıl TRT’de haber sundum, moderatörlük yaptım. Sabah ve akşam ana haber bültenlerinden “Sıcak Haber”, “Günün İçinden”, “Haber Ajandası”na uzanan birçok amiral gemisi kuşağını sundum; “Neden Böyle?” ve “Birinci Sayfa” programlarıyla ekran tartışmalarına yön verdik. Seçim gecelerinin özel yayınları, yüzlerce canlı yayın ve özel yayına imza attık. 2015-2017 yılları arasında TRT’nin Washington temsilcisi ve büro sorumlusu olarak Beyaz Saray, Kongre ve Pentagon’dan canlı yayınlar yaptım, Türk televizyon izleyicisini Amerika’nın kalbinden bilgilendirdik. Ama bir noktada bu süreç biraz rutine binmişti. “Yerinde sayıyorum” hissi ağır bastı. Uzun zamandır hayalini kurduğum şeyleri yapma vakti gelmişti: uluslararası diplomasi ve devletler hukuku alanında derinleşmek, yazılı basına daha çok ağırlık vermek ve haberciliği sahada, diplomasinin kalbinin attığı yerde sürdürmek. Bunun için de adres belliydi: Amerika Birleşik Devletleri.

– Neden özellikle ABD? Türkiye’de de diplomasi muhabirliği yapılabiliyor…

– Elbette yapılabiliyor ama ölçeği çok farklı. Washington bir başkentten çok öte; adeta küresel haber merkezi. Beyaz Saray, Kongre, Pentagon, 170’ten fazla büyükelçilik, think-tank’ler, uluslararası kuruluşlar… Her hafta birkaç devlet başkanı ya da dışişleri bakanı geliyor. Bir karar alınıyor, 24 saat içinde bütün dünyada yankılanıyor. New York’ta ise Birleşmiş Milletler var. Dünyanın bütün ülkelerinden diplomatlar, bürokratlar orada. Kısacası, küresel gündemin %80’i bu iki şehir arasında yaşanıyor. Bir gazeteci için bulunmaz nimet.

– TRT gibi köklü bir kurumdan ayrılmak zor olmadı mı?

– Zor oldu elbette. “Birinci Sayfa” programıyla 2020’de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından verilen Yılın Gazetecisi Ödülü’ne layık görülmüştüm. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile yapılan özel yayına katkılarım için BM Basın Ofisi tarafından takdir plaketi almıştım. Stüdyolar evimden daha tanıdık geliyordu artık. Haftaiçi her gün Türkiye’nin en önemli isimlerini konuk ediyor, milyonlara ulaşıyorduk. Reytingler hep zirvedeydi, izleyici sevgisi tarifsizdi. Ama konfor alanı bazen insanı rehavete sürüklüyor. Ben de “Daha yapacak çok işim var” dedim ve çıktım yola.

– Şu anda tam olarak ne yapıyorsunuz?

– Türkiye’deki izleyiciler için Washington’dan haber, analiz ve röportaj üretmeye devam ediyorum. Global Media Group bünyesinde yayınlanan programlara özel dosyalar hazırlıyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York ziyaretlerini, Washington’daki temaslarını ve Türkiye-ABD ilişkilerindeki kritik dönemeçleri yerinde takip ediyorum. BM Genel Kurulu oturumlarını, NATO çerçevesindeki buluşmaları Türk kamuoyuna aktarmak, mesleki hayatımın en yoğun ve öğretici yayınları arasında. Aynı zamanda uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans ve çeşitli eğitim programlarına katılıyorum. Ama asıl heyecan verici kısım başka…

– Nedir o?

– Gazeteciler arasında köprü kurmak istiyorum. Özellikle Türkiye ile ABD medyası arasında. Şu an Washington’da 1000’den fazla yabancı gazeteci var. Çoğu Türkiye’yi ya hiç ziyaret etmemiş ya da çok yüzeysel tanıyor. Türkiye hakkında haber yaparken bazen eksik, bazen yanlış bilgiyle hareket edebiliyorlar. Ben de gayriresmi, samimi bir iletişim ağı kurmaya çalışıyorum. Bir kahve içelim, bir yemek yiyelim, ayaküstü de olsa konuşalım… Türkiye’nin bakış açısını, haklılığını, endişelerini doğrudan aktarabilecekleri güvenilir bir kaynak olayım istiyorum. Aynı şekilde Türk gazetecilerin de ABD’yi daha doğru anlaması için…

– Yani bir nevi “medya diplomasisi” mi yapıyorsunuz?

– Aynen öyle. Resmi değil, tamamen gazeteciden gazeteciye, insan insana. Kapalı kapılar ardında değil, açıkça, şeffaf bir şekilde. Bilinmezlik korku doğurur. Korkuları azaltmanın yolu da doğru bilgi ve yüz yüze temastır.

– Yeniden ekranlara dönecek misiniz?

– Döneceğim, hem de çok daha dolu, çok daha tecrübeli bir şekilde döneceğim. Zaten şu anda da ara ara Türkiye’deki kanallara bağlanıyorum. Ama esas büyük dönüş yakında olacak inşallah. Önümüzde 2026 FIFA Dünya Kupası var; ABD-Kanada-Meksika ortak ev sahipliği… Milli Takımımız katılır ve gruptan çıkarsa burada anlatacak çok hikâye olacak. Alperen Şengün’ün NBA’deki yükselişi, Aziz Sancar Hocamız gibi bilim insanlarımız, Türk girişimciler, akademisyenler… ABD’de bize dair anlatılacak o kadar çok başarı hikâyesi var ki.

– Son olarak genç gazetecilere bir mesajınız var mı?

– Korkmasınlar. Dünyanın neresine giderseniz gidin, Türk’üz diye gururla dolaşabilirsiniz. Anadolu’nun binlerce yıllık birikimi, Cumhuriyetimizin 100 yıllık kararlılığı sırtımızda. Rahatın, konforun değil; hakikatin, zor olanın peşinden koşsunlar. Gittikleri her yerde en iyiyi yapabilecek güçteler.

– Çok teşekkür ederiz Cengizhan Bey. Yeni dönemde başarılar dileriz. Umarız en kısa zamanda ekranlarda yeniden görüşürüz.

– Ben teşekkür ederim. En kısa zamanda, çok daha güçlü bir şekilde geri döneceğim. Türkiye Yüzyılı daha yeni başlıyor; bu hikâyenin içinde olmak isteyen herkese kapı açık.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRMehmet Akif Ersoy'la ilgili bomba iddia! Taner Çağlı ifadesinde söyledi Uşak’ta zehir tacirliği yapan şahıs tutuklandı

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum