Muhammed Gömük Yazdı...

Her günü acayip bir şey günü ilan etmişler. Kim bu ilan edenler? Batılı çokbilmişler… Kendi kültürlerini medeniyet sanıp Doğuyu müstemleke görmek isteyen yoz Batı…
Üstelik öylesine saçma sapan günler var ki… Mesela Kız Çocukları Günü… Erkek çocuklarının günü var mı? Yok. Neden? Çünkü kız çocukları çocuktur, erkek çocukları ise hilkat garibesidir! Tüm kadınları gökten zembille inmiş, günahsız, masum, melek gibi varlıklar kabul eden günümüz modernitesinin laçka zihniyeti, doğal olarak erkeklerin tamamını potansiyel sapık, ırz düşmanı cani saymaktadır. Topluma bu şeytanî zihniyet pompalanmaktadır. Hukukta ve vicdanda asla yeri olmayan sözleşmeler, kanunlar ve sâir düzenlemelerle de söz konusu sapık fikriyatı topluma faşistçe dayatmaktalar.
Bu anlattığım, Batı kültüründe modernite adıyla vitrinde sergilenen çağdaşlaşma spekülasyonunun, karanlık şeytani aklın binlerce somut örneğinden sadece birisi…
İşte ben de diyorum ki, neden Batının saçmalıklarına sorgusuz sualsiz teslim oluyoruz? Bizim kendi medeniyetimiz, kendi kültürümüz, kendi birikimimiz, kendi hayat perspektifimiz yok mu, olamaz mı?
23 Eylül Dünya Helalleşme Günü de bu düşünceyle, toplumsal bir ihtiyaç üzerine ortaya çıktı.
En büyük paydada toplumsal barışa ulaşmayı hedefleyen, buna katkı sağlamak için didinen Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneğinin Başkanı olarak bu konuya gerçekten büyük önem veriyorum.
Çünkü “helalleşmek” demek her şeyden önce haramı helali bilmek demektir. Haramı helali bilen, Allah korkusu olan; devletini satmaz, milletini satmaz, namusunu satmaz, haysiyetini satmaz, tüyü bitmemiş yetimin hakkını gözetir, eli bastonlu ninenin hakkını gözetir, komşunun hakkını gözetir, akrabanın hakkını gözetir… Bunca inceliği dikkate alarak yaşayan biri en büyük vatansever olur, en büyük barış gönüllüsü olur.
Helal nedir? Helal, sana ait olandır. Sana ait olanı al, sana ait olanı kullan, sana ait olanı gönlünce değerlendir. Tersi ise elbette haramdır. Haram; sana ait olmayanı alman, çalman, kullanman ya da sana ait olmayana zarar vermendir. Devlet malına zarar vermekten komşusunun tavuğuna haksız yere kışt diyene kadar her an haramla yüz yüze olan sayısız bedbahtlar var.
Biz, insanlarımızın bedbaht değil bahtiyar olmasını isteriz. Neden? Çünkü hem bu dünyada hem de öbür dünyada kardeş kalabilmek için! Düşünebiliyor musunuz, hem bu dünyada hem de öbür dünyada… Bundan daha erdemli, daha faziletli bir gaye olabilir mi?
Helalleşmek önemlidir azizim… Haramı helal yapmak için, gönül kırgınlıklarını gidermek için, arızaları tamir etmek için, küsleri barıştırmak için, gönül köprüleri kurmak için…
Senin bende hakkın var, önemli değil hakkım helal olsun diyorum. Bu ne anlama gelir? Senle sonsuza dek kardeşliğe devam etmek istiyorum, benim için Cehennemde yanmanı istemiyorum, dünya malı dünyada kalır, herkesin hata payı vardır, insan sonuçta etten kemiktendir, önemli olan üç günlük dünya değil hesabı çetin ahirettir demektir. Aklı başında olan, dünyanın bitmek bilmez hırslarından arınmış her kişi böyle düşünür, düşünmelidir.
Benim sende hakkım var, hakkını helal eder misin ne demektir? Ben pişmanım, seni kırdığım için ya da sana zarar verdiğim için samimiyetle üzgünüm, seni de kendimi de Cehennemde yakmak istemiyorum, bilakis senle hem bu dünyada hem de öbür dünyada yol arkadaşı olmak istiyorum demektir.
İşte bu istekler, bu arzular; şeytanın binlerce yıllık oyununu bozan, karanlık mahfillerin tuzaklarını başlarına geçiren çok mühim adımlardır. Lütfen ciddiye alalım ve bu düşünceyi yayalım. Her yıl 23 Eylül’ü birbirimize telefon açıp helalleşmek, çevremizdeki küslerin barışmasına aracı olmak için fırsata dönüştürelim. 23 Eylül ekinoks deyip geçmeyelim, 23 Eylül’de yaz biter güz başlar deyip geçmeyelim. 23 Eylül, hayatımızda sarı bir yaprağın düştüğü gün değil, yeni sayfanın açıldığı gün olsun. Her yıl 23 Eylül’de kendimizi muhasebeye çekip hayra koşalım, hayırda yarışalım, hayırda ortak olalım. Allah hayırlıları sever!
Helalleşme günü gibi böylesine güzel bir vesileyle dargın ya da düşman kimselerden birinin bir diğeriyle konuşmak istemesi ya da hatta -dargın ya da düşman olmaya gerek yok- tüm eş dost akrabanın bu gün hatırına birbirini arayıp helallik istemesi çok güzel, çok şık bir davranış olmaz mı? Bir nevî bayramlaşma olmaz mı?
Ömür fani, ölüm ani. Kimin ne zaman, nerede, nasıl öleceği belli mi? Hayır! O hâlde hem de ölüme hazırlık yapma bâbında hakkımız hukukumuz olan kimselerle tedbiren helalleşmek mükemmel bir fikir değil midir? Çocuklar annelerin babaların elini öpsün. Kardeşler birbirine sarılsın. Dostlar kucaklaşsın. Sevgi toplumu olalım, öfke toplumu olmayalım. Düşmanlarımızın bizi ayrıştırmasına izin vermeyelim, şeytanın bizi ayartmasına izin vermeyelim, içimizdeki nefrete ve ihtiraslara dur diyelim. Aklıselim olalım, dost olalım, ebedi kardeş olalım.
23 Eylül Dünya Helalleşme Gününüz kutlu olsun. Bende kimin hakkı varsa helal olsun.